Bugün sana bizim mahalledeki gülüm ablayı anlatmak istedim. Aklima esti uzaklardan. Adı bende kalsın o bu seferlik -gül- olsun. Güzel bir komşu kızı, ne alımlı, ne edalı, ne fiyakalı bir görsen. Hele bir geçsin sokaktan o ne endam bütün başlar aynı anda döner ona. Bir kere bakmak yetmez kimseye iki, üç, dört...
Aşık oldu bizim gülüm abla zamanında. Ben küçüğüm tabi o zaman. Gizli gizli görüsmeler bizim top oynadığımız arsanın arkasında. Görürdük de kimseye ağzımızı açmazdik -uzulmesin gülüm abla-. Mahallenin serserisine vuruldu! ne tezat güzelliğiyle kaderi. Yüzü düştü evden çıkmaz oldu. Çiçekli eteklerini gormedik bir daha. Yasaklamış dalkavuk abi. Masmavi gözlerine boyalar sürmez oldu -o da yasak-.
Gittikçe küçüldü. Sanki silindi dünyadan. Dalkavuk abi en sonunda görücü gönderdi gülüm ablaya. Görücüye sorsalar bizim dalkavuk abi çok çalışkan, mert, içkisi, sigarası yok. Kötü huylar yanından geçmemiş. Gel bir de bize, mahallenin çocuklarına sor. Neler neler anlatirdik çocuk gözümüzle. Bana sorsalar derdim. Vermeyin gülüm ablayi o serseriye. Yakmayin hayatını. Tabi soran olmadı. İki ay sonra telli duvaklı aldı evinden gülüm ablayı dalkavuk abi. Düğün dernek yapıldı, herkes oynadı o çay bahçesi düğününde. Kimse aslını astarini araştırmadı dalkavuk abinin. Sadece pasta yedi ve oynadı...
Velhasıl kelam düğünün üzerinden iki ay geçti gülüm abla telli duvaklı çıktığı eve -allı morlu- döndü. Çok dövmüş gül gibi kızı. Balkona çıksa kiskanmis dövmüş. Bakkala gitse laf olur demiş dövmüş. Çalışmamış, para yok demiş dövmüş. Dövmüşte dövmüş. Hiç acimamis gülüm ablaya. Borçla içki almış borcunu odeyememis dövmüş. Yazik ettiler gülüm ablaya, yazık etti kendine gülüm abla. Sandı ki sevdiği için kıskanıyor onu. Ne kadar severse o kadar kıskanacak. Vazgeçti çiçekli eteklerinden, güzel sürdüğü boyalardan, mis gibi kokularından, gülüşünden ve hatta hayatından...
Dayandı kapıya bir gece vakti dalkavuk abi. Mahallede sesler yükseldi. Nasıl kalktık uykularimizdan anlamadık. Herkes pencerelerde, olanlara anlam vermeye çalışıyor. Gülüm abla ağlıyor, nolur sevme beni dediğini duydum. Derinden bir yerlerden söyledi bunu. Böyle sevilmez çünkü. Bu sevmekler bize has değil. Gitmedi gülüm abla o akşam onunla. Onu da polisler aldı götürdü. Ertesi gün duyduk ki çıkmış geziyormus dışarıda. Kızdik, soylendik, dedikodu yaptık...
Ama gülüm ablayı koruyamadık. Haberini aldık bir akşam üstü. Ekmek almış dönüyormuş gülüm abla üç el silah sesi duyulmuş. Daha da gözlerini açmadı. Dalkavuk abi kendisinden kaçan karısını öldürmüş namusunu temizlemiş. Öyle diyormuş sağda solda. Güle güle gülüm abla...
Yaaa Mr. Dugby gülüm abla olmak zor bu dünyada. Tüm gülüm ablalara derinden sevgi ve saygılarımla... 🌹
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder