18 Mayıs 2017 Perşembe

bir varmış, hep olacakmış



bir zamanlar....
sana dokunmaktı aslında seni görmek
seni öpmekti, öpmek hiç usanmadan ve hiç kanmadan
yanında olmaktı herşeye, akıp giden zamana inat...
mevsimler değişmişti yanındayken farketmemiştim
yağmurda da güzeldin çünkü sen

güneşte parlardı gözlerin.
ve sen en çok sonbaharda güzeldin
sarı yaprakların arasında...
ilk baharda seninle açardı çiçeklerim ve kendimi yenilerdim
doğaya bir fidan katardım her ilkbaharda seninle...
    oysa şimdi, her günü yanımda geçen bir hayat var.
gözlerimin önünde akıp giden yıllar.
büyüyorum yanında, her geçen gün daha fazla.
içim hep çocuk seninle. değişmeyen tek şey gözlerim.
değişmeyen tek şey gözlerin...
bana bakışın hep aynı adam. iyi ki geldin.
upuzun bir ömrü, kendine adamaktan vazgeçip benimle bölüştün.
şu sıra büyük şansımın daha çok farkındayım.
iyi ki geldin!
     güneşleri ömrüme armağan ettin.
milyonlarca yunus balığını özgürlüğüne kavuşturdun.
tuzlu su kokan ellerime ne iyi geldin.
yağmurları serdin yollarıma.
bulutları tek tek kovdun başımın üstünden.
şimdi artık senden ne gelirse başım üstünde yeri var...
    küçücük bir çocuk büyüttün yıllarca.
uzaktan sevdin ve hiç vazgeçmedin.
yolları kısalttın kalplerimizin arasında.
mesafelerin önemi yokmuş bana öğrettin.
    ben çok şeyi senden öğrenmiştim zaten.
ömrümün sonuna kadar öğretmenim kal, kalmalısın, kalacaksın...
sen deniz gözlü adam, ömrüme ömür kattın.
ne iyi ettin geldin. ne iyi ettin beni benden çok sevdin...




17 Mayıs 2017 Çarşamba

8. Güne Hoşgeldiniz





Ah, küçücük gemi, sulara attın şimdi kendini, delisin. 
Ah, yakarlar seni, dönmezsin bir daha geri, delisin.
   Ne güzel diyor "Ezgi'nin Günlüğü" şarkısında. Halet-i ruhiyemin göz bebeği bir şarkı. geri dönülmez bir yola çıkacakmışsın gibi. Bile bile gidiyorsun tüm korkularının üzerine.
   Düşünsene, mevsim sonbahar, üşütmeyen bir rüzgar, ıslatmayan yağmur, bulutlu ama karanlık olmayan sapsarı bir hava... Acelen de yok üstelik ama bekleyenin var. Sen ne zaman gidersen git o seni bekler bilirsin...
   Gürültü yok, kavga yok, savaş yok, buhran yok, yok oğlu yok! nereye gidersen git hangi sokağa girersen gir mis gibi yemek kokuları yayılıyor mutfak pencerelerinden. Burada aç, açıkta kalan da yok. Upuzun, yemyeşil bir dere üzerinde nilüfer çiçekleri, güzel gülen, hep gülen iyi insanlar... fonda bir şarkı; veeee 8. Güne Hoşgeldiniz.

Kime sorsam dönüşüm yok
Nereye gitsem mavi
Yelkenimde deli rüzgâr
Her yanım tuz, deliyim.


Hoşçakal Anne Kaka

 Merhaba Mr. Dugby... İçimden, derinlerden bir yerden selamlıyorum seni. Sarılmak mümkün olsa onu da yapardım "bilirsin".  On bir ...